4 Temmuz 2018 Çarşamba

Özgürlük üzerine

Özgürlük bedenle değil ruhla oluyor
Zincirlere vurulsan da dört duvar arasında kalsan da ruhun özgürse eğer tarifsiz bir mutluluk ve huzur hissedebiliyorsun. 
Doğruların ilkelerin varsa ve her durumda erdemli olmak için çabalıyorsan özgürsün. 
Dünyadaki tüm acıları hissedebiliyorsan sadece kendi küçük dünyana takılıp kalmıyorsan özgürsün. 
Ahlak nedir biliyorsan biraz özgüven ve bolca özşefkat sahibiysen insan olduğunun hata yapabileceğinin farkındaysan düşe kalka da yürüsen gözünü güneşe dikmişsen hedefin amacın idealin varsa bu dünyada özgürsün. 
Tüm duyguları olduğu gibi kabul edebiliyorsan acı tatlı herşeyi yaşamanın bir sebebi olduğuna inanıyorsan başına her gelene eyvallah diyebiliyorsan özgürsün. 
Yarının kaygısı yoksa gönlünde dünya sensiz de döner görebiliyorsan su akar yolunu bulur diyebiliyorsan özgürsün.

Dünyadaki en zengin insan olsan ya da en sağlıklı ya da en çok gezen ya da en yüksek makama sahip ya da en iyi kariyere eğer ruhun özgür değilse huzuru bulamazsın.
Herşey senin istediğin gibi olsa planların başarıyla işlese her isteğin yerine gelse doymayı bilmiyorsan ve sahip olduklarının ne kadar kırılgan olduğunun farkında değilsen hazır ol fırtına kapında.
Kendi çıkarların için ya da küçük dünyanda işlerini yoluna koymak için planlar yapıyorsan erdemli olmaktan vazgeçebiliyorsan doğru bildiğinden şaşıyorsan bedenin özgür olabilir ama ruhun asla.
Dünyada tek acı çeken sen değilsin bunu yüreğinde hissedemiyorsan ve geleceğin ne gibi acılara gebe olduğunu bilmediğin halde bu günkü acından sakınmaya çalışıyorsan özgürlüğünü acı çekmemekle değiş tokuş etmiş olabilirsin.
İnsan olmanın eksikliklerle dolu olmak olduğunun farkında değilsen hata yaptığında şaştığında kendini affedemiyorsan kendine şefkatli olamıyorsan düştüğünde kalkıp yoluna devam edemiyorsan kendini özgür bırakamazsın. Özgürlüğün getirdiği mutluluğu yakalayamazsın.
Ulaşmak istediğin bir amacın gerçekleştirmek istediğin hayallerin yoksa ordan oraya savrulursun sadece ruhunu besleyemezsin.
Olumsuz duygulardan kaçmaya çalışıyorsan bunu yaparken kendine haksızlık ediyorsan neden böyle oldu diye sızlanıyorsan içindeki gücü cesaareti ortaya çıkarmak yerine çaresizliğine acizliğine korkularına sığınıyorsan sen daha yüreğindeki zincirleri kıramamışsın demektir.
Hep yarını öbür günü yıllar sonrasını düşünüp planlar yapıyorsan ve başına gelenler bu planlara uymayınca yakınıyorsan dünya sensiz dönmezmiş boşluğun doldurulamazmış sanıyorsan her şeyin en doğrusunun sen varken olabileceğine inanıyorsan bunlar olmadığında nasıl yaşanır görmen gerekiyor demektir.

Özgür değilsen üzülme insan tutsaklığı da tatmalı onu da yaşamalı. Ki özgürlük kapıyı çaldığında onun kıymetini anlayabilsin. Bazen özgürlük bedenin tutsakken gelir sana ve ruhunun derinliklerinde hissedersin. Bazen sadece günün belli anlarında yakalarsın onu ve onunla mutlu olmayı öğrenirsin. Özgürlük aslında kendi egondan geçmek ve başka bir dünyaya açılmaktır. Unutma insansın ve bunu her an yapamazsın. Sadece özgürlük gelip seni bulduğunda tadını çıkarmalısın. 

Özgürlük yaşamaktır aslında. Yaşamak da zamanda olur. Özgürlüğünden vazgeçtiğinde zamanını tutsak edersin. İşine ailene evine isteklerine eşyaya tutsak edersin zamanını. Ne zaman ki bunları kenara koyarsın tek başına kalırsın ve sahip olduğun tek şey zaman olur, işte o zaman anlarsın zamanın ne kadar geniş olduğunu. Gün 30 40 saat olsun yetişemiyorum herşeye derken birden 24 saat geçmez olur. O an o vakti nasıl dolduracağın sadece sana kalmıştır. İstediğin kadar hayal kurabilir şarkı söyleyebilir dua edebilir hareket edebilir sadece oturabilir tavana boş boş bakabilir düşünebilirsin. Zamanını verdiğin onca şeyden arınınca ve zamanını sadece kendine vermeyi başarınca ya da buna fırsat bulunca anlarsın. O an özgürsün.

Her an özgür olamazsın ama fırsat kollamalısın. Ömründe bir ya da birkaç yıl belki, yılda bir hafta bir ay belki, belki ayda bir gün, günde bir saat herşeyi kenara koyup zamanını kendine ayırabilirsin. Eğer tutsak hayatına geri dönersen özgürlüğü ruhunda hissetmeyi öğrenmiş olarak döneceksin. Bu pahabiçilemez bir hediye olacak kendine verdiğin. Bunu kendine ver, boş zaman kendine verebileceğin en güzel hediye.